TürküLerin Gurbet AkşamLarı

Sana hasretimin en uzak diyarından sesleniyorum
Dinle beni bir dertli türkü gibi gönül gurbetinde
İster ızdırap vadisi de ister acının kudurduğu yerden
Yada ufkunda özlemlerin çıldırdığı bir yaban akşamı
Seraplarımı aynaların susturduğu hasret diyarindan
Bir ufacık umut aralayıp hiç öpemediğim yağmur gözlerinden
Yüreğim gelincik tarlası kapına geldim say yarası saklım

Benim böyle deli deli estikçe sevda yelim
Ve dudaklarımda susadıkça hasret susuzluğum
Yağmur verecek bulut gibi çatıpda kaşlarını
Yığma ne olur üstüme hüznün çakıl taşlarını
Bırak bu son fırtına döksün kalan en son dallarımı
Ben yüreğini ısıtan bir mum olmak istiyorum
Ko erimişliğim olsun gün gün sevdamızın adına
Ben yangınların susadığı hasret diyarından geliyorum.

Gurbet yanığı bir türkü gibi sana geldim KARDELEN!!!
Camındaki karanlığın gözlerinde ağlayan benim
Suskun dalışlarında uzun uzun o en gizli düşlerin
Yüreğinden geçenleri beynine bile duyurmadığın
O en umutsuz anlarında vuslata gülüşlerin olmalıyım
Bilirsen çırpınan bir yüreğim ben yüklenivermiş
Hırçın gözlerinin köpük köpük dalgalarının sırtına
Her dalgalanışta sevda sahillerine doğru gidiyorum


ALi BasoL