Ninova
YanLız Bir Opera- Murathan Mungan Bebek10

Join the forum, it's quick and easy

Ninova
YanLız Bir Opera- Murathan Mungan Bebek10
Ninova
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YanLız Bir Opera- Murathan Mungan

Aşağa gitmek

YanLız Bir Opera- Murathan Mungan Empty YanLız Bir Opera- Murathan Mungan

Mesaj tarafından DyGu Ptsi Ara. 07, 2009 4:06 pm

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim

Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin

Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim

Yani yaşamışlık sandığın

Geçmişim

Dile dökülmeyenin tenhalığında

Kaçırılan bakışlarda

Gündeliğin başıboş ayrıntılarında

Zaman zaman geri tepip duruyordu.

Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,

Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

Başlangıçta doğruydu belki.

Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,

Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,

Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.

Ve hala bilmiyordun sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana

Bütün kazananlar gibi

Terk ettin.

Yaz başıydı gittiğinde, ardından,

Senin için üç lirik parca yazmaya karar vermistim.

Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.

Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.

Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.

Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu

Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından

Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine

Çerçevesine sığmayan

Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine

Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs.

Seni bir şiire düşündükçe

Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi

Ucucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.

Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük

Usulca düşüyordu bir kağıt aklığına,

Belkide ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.

Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha.

Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi?

'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda.

Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.

Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını

Takvim tutmazlığını

Aramızda bir düşman gibi duran zamanı

Daha o gün anlamalıydım

Benim sana erken

Senin bana geç kaldığını.

Gittin. Koca bir yaz girdi aramıza. Yaz ve getirdikleri.

Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı.

Sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,

Alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıstı.

Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza.

Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi

bakışıyorduk.

Sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık.

Fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki.

Zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize.

Gittin. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.

Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.

Şimdi biz neyiz biliyor musun?

Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.

Birbirine uzanamayan

Boşlukta iki yalnız yıldız gibi

Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz

Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca

Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız

Ne kalacak bizden?

Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim

Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında

Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden

Bizden diyorum, ikimizden

Ne kalacak?

Şimdi biz neyiz biliyor musun?

Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.

Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada

Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi

Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek

Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz.

Kış başlıyor sevgilim

Hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor

Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan

Oysa yapacak ne çok şey vardı

Ve ne kadar az zaman

Kış başlıyor sevgilim

İyi bak kendine

Gözlerindeki usul şefkati

Teslim etme kimseye, hiçbir şeye

Upuzun bir kış başlıyor sevgilim

Ayrılığımızın kışı başlıyor

Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.

Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,

Yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak,

Camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak....

Böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır

Çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır

İçimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun

Para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar

Bir aşkı yaşatan ayrıntları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz

Çıplak bir yara gibi sızlar paylastığımız anlar,

Eşyalar gözünüzün önünde durur birlikte yarattığınız alışkanlıklar

Korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,
DyGu
DyGu
Admin

Mesaj Sayısı : 1414
Kayıt tarihi : 26/11/09
Yaş : 29
Nerden : Ankara

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz