Adını Koyamadığım Bir Şiir - Ceyda Arslan
Ninova :: Şiirler :: Aşk Şiirleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Adını Koyamadığım Bir Şiir - Ceyda Arslan
Gelmeyi istediğin ben değilim, İzmir biliyorum.
Gelmeni istiyorum diye ben zaten İzmir adına söylüyorum...
Sabah kahvaltılarında tazecik gevreği,
Mis kokan demli çayı ile başlarsın güne..
Her sabah işe giderken
bakmaktan bıktığın yüzler yoktur burada,
Her zaman aynı kişiler vardır belki ama
her sabah anlatacak başka şeyleri olduğu için midir bilinmez
Hep başka bir şekilde gülümser İzmir insanı
Dolmuşta
arkadan uzatılan biletler vesile olur tanışmaya,
Ya da beklediğin otobüs durakları
sıkıcı değildir burada..
Ayakkabı boyattığın ufacık bir yürekten,
kocaman laflar dökülür de kalakalırsın !
Demem o ki her köşesi ayrı bir sürprizdir şehrimin..
Programsız yaşanır İzmir’de,
Öğle vakti
Alsancak’ta ilk randevularını bekleyen yeni aşıklar,
Konak’ta kuşlara yem atan turistler görürsün
Akşamüzeri iş çıkışında
sahil boyu da yapabilirsin, martılarla baş başa
Ya da bana gelebilirsin belki
Yeni su döktüğüm
bembeyaz seramiğinde güneşin parladığı balkonumda
bir akşam kahvesi yaparım ellerimle de;
Tadından içemezsin
Yemekte balık mı istedi canın ?
İnciraltı’nda,Karşıyaka'sında ya da Güzelbahçe’sinde İzmir’imin
Salaş bir lokantanın kör ışıklı masasında
Hele de karşında sevgilin varsa,
Kadeh kaldırıp ta yudumladığın rakı yakmaz boğazını..
Sarhoşluğun bundandır aslında;
Mazereti başka..
Bazen dalıp gittiğin manzarasında,
Bazen tebeşirle çizilmiş uyduruk bir seksek taşında,
Ama mutlaka bir köşesinde bir hatıranın saklı olduğu yerde
Kucaklar seni İzmir..
Gülümseeeerrr.
Yaşadıklarından asla pişman olmamayı öğretir !
İşte biraz da bu yüzdendir İzmir Kızlarının duruşundaki mağrur ve diklik,
Ve bu yüzdendir bir İzmir Hanımefendisini koluna takmış amcamın yüzündeki şirinlik;
Her sabah izmir'de bir başka yenilendiği için yalnızlığının yükü de hafiftir şehrimde....
Her canın acıdığında,
Meltemiyle sıvazlayıp avuturken seni,
Sevinçlerini, sıcaklığı ile ikiye katlar..
Bindiğin vapuru yolcu eden martılar,
Bahtına fal çeken tavşanlar vardır ayrıca ..
İşte böyle...
Hepsi seni bekler..
Bakkal Ahmet’i,
Manav Feyyaz’ı ..
Anlayacağın
İzmir’in taşı toprağı seni bekler sevgili !
Gelipte aklı kalmayan,
yüreğinin bir ucunu burada bırakmayan olmamıştır hiç..
Ama olur da
gitmek istersen de küsmez sana bu şehir,
Bir gün gelmeni diler içinden..
Aynı gülümseyen yüzüyle sana yeniden ve kocaman bir "Hoş geldin" diyebilmek için....
Gelmeni istiyorum diye ben zaten İzmir adına söylüyorum...
Sabah kahvaltılarında tazecik gevreği,
Mis kokan demli çayı ile başlarsın güne..
Her sabah işe giderken
bakmaktan bıktığın yüzler yoktur burada,
Her zaman aynı kişiler vardır belki ama
her sabah anlatacak başka şeyleri olduğu için midir bilinmez
Hep başka bir şekilde gülümser İzmir insanı
Dolmuşta
arkadan uzatılan biletler vesile olur tanışmaya,
Ya da beklediğin otobüs durakları
sıkıcı değildir burada..
Ayakkabı boyattığın ufacık bir yürekten,
kocaman laflar dökülür de kalakalırsın !
Demem o ki her köşesi ayrı bir sürprizdir şehrimin..
Programsız yaşanır İzmir’de,
Öğle vakti
Alsancak’ta ilk randevularını bekleyen yeni aşıklar,
Konak’ta kuşlara yem atan turistler görürsün
Akşamüzeri iş çıkışında
sahil boyu da yapabilirsin, martılarla baş başa
Ya da bana gelebilirsin belki
Yeni su döktüğüm
bembeyaz seramiğinde güneşin parladığı balkonumda
bir akşam kahvesi yaparım ellerimle de;
Tadından içemezsin
Yemekte balık mı istedi canın ?
İnciraltı’nda,Karşıyaka'sında ya da Güzelbahçe’sinde İzmir’imin
Salaş bir lokantanın kör ışıklı masasında
Hele de karşında sevgilin varsa,
Kadeh kaldırıp ta yudumladığın rakı yakmaz boğazını..
Sarhoşluğun bundandır aslında;
Mazereti başka..
Bazen dalıp gittiğin manzarasında,
Bazen tebeşirle çizilmiş uyduruk bir seksek taşında,
Ama mutlaka bir köşesinde bir hatıranın saklı olduğu yerde
Kucaklar seni İzmir..
Gülümseeeerrr.
Yaşadıklarından asla pişman olmamayı öğretir !
İşte biraz da bu yüzdendir İzmir Kızlarının duruşundaki mağrur ve diklik,
Ve bu yüzdendir bir İzmir Hanımefendisini koluna takmış amcamın yüzündeki şirinlik;
Her sabah izmir'de bir başka yenilendiği için yalnızlığının yükü de hafiftir şehrimde....
Her canın acıdığında,
Meltemiyle sıvazlayıp avuturken seni,
Sevinçlerini, sıcaklığı ile ikiye katlar..
Bindiğin vapuru yolcu eden martılar,
Bahtına fal çeken tavşanlar vardır ayrıca ..
İşte böyle...
Hepsi seni bekler..
Bakkal Ahmet’i,
Manav Feyyaz’ı ..
Anlayacağın
İzmir’in taşı toprağı seni bekler sevgili !
Gelipte aklı kalmayan,
yüreğinin bir ucunu burada bırakmayan olmamıştır hiç..
Ama olur da
gitmek istersen de küsmez sana bu şehir,
Bir gün gelmeni diler içinden..
Aynı gülümseyen yüzüyle sana yeniden ve kocaman bir "Hoş geldin" diyebilmek için....
DyGu- Admin
- Mesaj Sayısı : 1414
Kayıt tarihi : 26/11/09
Yaş : 29
Nerden : Ankara
Similar topics
» Bir Şiir Gerek Bana! - Ceyda Arslan
» İstedim Ki - Ceyda Arslan
» Yasak Aşk - Ceyda Arslan
» Masalsı Aşk - Ceyda ArsLan
» Dudaklarımızda Titreyen - Ceyda Arslan
» İstedim Ki - Ceyda Arslan
» Yasak Aşk - Ceyda Arslan
» Masalsı Aşk - Ceyda ArsLan
» Dudaklarımızda Titreyen - Ceyda Arslan
Ninova :: Şiirler :: Aşk Şiirleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz